Gidişinle, rüyamda çırılçıplak koşmanın paniğini yaşadım.
Uyandım! Çırılçıplaktım… Kalbin ne için çarparsa, o senin olsun demiştin. Senin
için çarpmıştı bu kalp. Gittin. Mişli geçmiş zamanlarda nefessiz kaldım.
Hırçınım, öfkeliyim, zaptedilmezim, anlamsızım... Belki saklıyım, yasaklıyım.
Belki çok birikmişim... Artık dizginlenemeyen hayal kırıklığının coşma;
patlayıp rahatlama zamanı. Artık hafızamın kusma; yalanı, yılanı, sahteyi
siktir etme zamanı. Artık ruhsuz gidişini alkışlama... Sana mişli geçmişten seslenme
zamanı.
Bir adam varmış... Şiir yazarmış. Bir adam artık hiçmiş,
mişli geçmiş zamanlarda kalmış… O mişli geçmiş zamanlarda, aşka hibe edilmiş
asil yaşlara, sahip çıkılmamış, değeri bilinmemiş, şerefsizce peşkeş çekilmiş.
Düşmüş damla damla gözyaşı ile beslenen, duygu tacirlerinin ayağına. O mişli
geçmiş zamanlarda adı konamayan, kimsesiz, çok yazık ve hüzünlü bir şeyler
yaşanmış. Mış mış mış...
Son Cengiz Aydın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder