Aslında birbirimizi o kadar iyi anlamıyoruz ki, boşa giden konuş(ama)malarımızdan bir kitap çıkarsak, yok satar… Benim tüm sağır deşeleyişlerim senin paronayak kalbine çarpıyor. Emin
olduğumuz tek şey eminsizliğimiz. Kaç defa açık kalan kalp
kapakçıklarımızdan firar edip, çöplerden topladık sevişlerimizi.
Aynı yatakta çırılçıplak tene dokunmadan seyretmeyi sevmek değil
miydi aşk… Şimdi söyle bana; kaç kişi diz kapaklarını sevdi, kaç kişi
ayak izlerini ve kaç kişi avuç içini… Odalarında kaç niyeti belliyi daha
misafir edeceksin? Kaç ısırığa daha tahammülün var? Kaç ısırıklık daha
canın kaldı?
Oysa ki; sevgim birçok yanlış kalpte yerini yadırgadı, huzursuzlandı,
sızlandı da buldu seni. Bir kaza sonrası atılan ilk çığlık da
olabilirdin, aşksal bir öpüşün terkisindeki muhteşem sarılma da.Oysa ki; ben seni nasıl da çok sevmek istemiyordum…
Dün gece anlatmak istedigim tam anlamiyla bu cümlelerdi.Teşekkür ederim.
YanıtlaSil